Uykuya dalmayı kolaylaştıran besinler

Doğru Beslenme Alışkanlıklarıyla Sağlıklı Uykuya Kavuşun

Günümüz koşullarında uyku süresi ne yazık ki giderek kısalıyor. Yoğun iş temposuyla çalışanlar, akıllı telefon ve TV ile geçirilen zamanlar, stres, kaygı gibi faktörler beslenme alışkanlıklarımızla da uykumuzu etkiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Demet Erciyes, doğru beslenme ile sağlıklı uykuya nasıl kavuşabileceğimizi açıklıyor.

Gün İçinde Tükettiğiniz Gıdalara Dikkat Edin!

Beslenme alışkanlıklarımız uyku kalitemizi etkiler. Trans yağ, mısır şurubu gibi zararlı içeriklere sahip hazır gıdalardan uzak durarak uyku düzenimizi koruyabiliriz. Doğru beslenme, hem bedensel hem de zihinsel sağlığımızı olumlu yönde etkiler ve uykuya geçişi kolaylaştırır.

Hangi Yaşta Ne Kadar Uyumalısınız?

Vücut kendini sadece uykuda yeniler. Yeterli uyku, bağışıklık sistemini güçlendirir ve yaşlanma sürecini yavaşlatır. Uyku süresi yaşa göre değişir. Yetişkinler için 7-9 saat, gençler için 8-10 saat, çocuklar için 9-11 saat, yaşlılar içinse 6-8 saat uykuya ihtiyaç duyulur.

Önerilerimize Kulak Verin

  • Akşam yemeğinde ağır yemeklerden kaçının ve yatmadan önce en az 3-4 saat bekleyin.
  • Kafein alımını yatmadan en az 6-8 saat önce kesin.
  • Her gün aynı saatte uyuyup uyanın.
  • Uyurken odanızın sessiz, serin ve karanlık olmasına dikkat edin.
  • Elektronik cihazları yatak odasından uzak tutun.
  • Odanızın nem seviyesini %40-50 aralığında tutun.
  • Yatmadan önce ılık bir duş alın.

Bunu Bilin ve Uygulayın

  • Kafein içeren içecekler (kahve, çay), enerji içecekleri ve çikolatadan kaçının.
  • Alkol tüketiminden uzak durun, zira uyku kalitesini olumsuz etkiler.
  • Ağır ve yağlı yiyecekler sindirimi zorlaştırabilir.
  • Şeker ve işlenmiş karbonhidratlar gece uykuda uyanmalara neden olabilir.
  • Beslenmenize ve uyku düzeninize dikkat ederek daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilirsiniz.

Related Posts

Beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias’ın organları umut oldu

Samsun’da kazada yaralanıp, kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias Naif Elias Nasır’ın (16) 2 böbrek, 2 kornea, kalp ve karaciğeri, 6 kişiye umut oldu. Nasır’ın dayısı Meşal Gaip Huseyin Nasır, “Biz 9 senedir Samsun’dayız. Vatandaşların bize çok iyilikleri oldu. Biz de buna bir karşılık göstermek istedik” dedi.

Doğuştan gelen kalp anomalisinden 47 yaşında kurtuldu

İstanbul’da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Dilek Cömert (47), çocukluğundan beri sık sık akciğer enfeksiyonu geçiriyor ve hastaneye gittiğinde bronşit, zatürre, verem gibi farklı farklı teşhisler alıyordu. Hareket ederken yorulan ve sürekli dinlenme ihtiyacı hisseden Cömert’e 2006-2007 yılında ‘scimitar sendromu’ denilen kalp anomalisi teşhisi konuldu. Cömert, kardiyoloji doktorunun önerisiyle Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal’e muayene oldu. Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, tarafından kalbi durdurulmadan minimal invaziv (kapalı yöntem) ile ameliyat edilen Cömert, yaklaşık 3 saatlik ameliyatından ardından sağlına kavuştu ve taburcu oldu.

Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim” Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar, toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir.

Sebze meyvedeki pestisiti yok eden Japon taktiği! Evdeki 2 malzeme yetiyor

İlkbaharın taptaze çilekleri, parlak renkleri ve iştah açıcı görünümleriyle sofralarımıza gelir. Ancak bu lezzetli meyvede gizlenen pestisitler sağlığımız için bir tehdit oluşturabilir. Bu aşamada, sadece su altında durulayarak yapılan temizlik yetersiz kalabiliyor. İşte Japonların sırrı.

Uzmanların çelişkili açıklamaları kaygıyı tetikliyor! 8 haftayı geçerse destek şart

Deprem tahminleriyle ilgili kamuoyunda yapılan çelişkili açıklamaları eleştiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından toplumda yaşanan korku ve kaygı duyguları ile deprem psikolojisi konusunu değerlendirdi.

Koku kaybı, kabızlık ve uykuda konuşmaya dikkat… Bunlar ilk belirtiler olabilir!

Parkinson hastalığı erken evrede koku duyusunda azalma, kabızlık ve uykuda konuşma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Nöroloji Uzmanı Yüksel Dede, erken teşhisin yaşam kalitesini artırmada kritik rol oynadığını vurguladı. Türkiye’deki Parkinson hasta sayısındaki artışa da dikkat çekti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir