Bahar Alerjisinde Göz Ovalamak Körlüğe Yol Açıyor

Bahar Alerjisinde Göz Ovalamak Körlüğe Yol Açıyor

Bahar aylarının gelmesiyle birlikte, polenlerin artması ve hava koşullarındaki değişiklikler, milyonlarca kişiyi etkileyen alerjik reaksiyonları tetikliyor. Alerjisi olan kişiler, kaşıntı, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma ve kızarıklık gibi semptomlarla mücadele ediyor. Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, bu dönemde gözleri ovuşturmanın, basit bir alışkanlık gibi görünse de özellikle kornea üzerindeki zararları nedeniyle kalıcı görme kaybına yol açabileceğine dikkat çekiyor.

Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, bahar alerjileri ile mücadele eden hastaların gözlerini ovalama eğiliminde olduklarını ve bunun görme sağlığı üzerindeki potansiyel risklerine dikkat çekti. Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, özellikle gözün en ön şeffaf kornea tabakasında meydana gelen değişikliklerin körlük riskine varan derecede görme kaybına neden olabileceğini vurguluyor.

Göz ovuşturmanın korneanın doğal yapısını bozarak, keratokonus gibi görme kaybına yol açan ciddi hastalıklara sebep olabileceğini belirten Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Bahar alerjileri, gözdeki bağışıklık sisteminin aşırı tepki göstermesiyle sonuçlanır. Gözlerdeki kaşıntı ve sulanma nedeniyle birçok hasta refleks olarak gözlerini ovmaya başlar. Ancak, bu hareket göz yüzeyindeki kornea dokusunda incelme ve sivrilme sonucu ilerleyici şekil bozukluğuna neden olur. Keratokonus olarak bilinen bu hastalıkta, hastalar başlangıçta gelişen astigmatizmaya bağlı bulanık görmeden şikayet eder, zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde gözlüklerle dahi net görememe şeklinde ilerleyici ciddi görme sorunlarına ve hatta görme kaybına neden olabilir” dedi.

Göz ovuşturmanın risklerinden korunmanın yolları hakkında da tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, alerjik reaksiyonları hafifletmek için gözleri ovalamadan önce doğru tedavi yöntemlerinin uygulanması gerektiğini belirtiyor. İlaç tedavisi, göz damlaları ve soğuk kompres gibi yöntemlerle alerji semptomlarının yönetilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Kubaloğlu, gözleri ovuşturmak yerine bu alternatif tedavi seçeneklerinin tercih edilmesini öneriyor.

Göz Sağlığını Korumak İçin Alınması Gereken Önlemler:

  1. Alerji ilaçlarını düzenli kullanın: Doktor önerisiyle alınan göz damlaları, alerjik reaksiyonları hafifletebilir.
  2. Gözleri ovuşturmaktan kaçının: Göz ovuşturmak, zararlı bakterilerin gözdeki hassas dokulara bulaşmasına neden olabilir.
  3. Soğuk kompres uygulayın: Gözlerdeki kaşıntı ve şişliği azaltmak için soğuk kompres uygulamak rahatlatıcı olabilir.
  4. Temizliğe özen gösterin: Ellerinizin temiz olduğundan emin olduktan sonra gözlerinize dokunun.

Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Göz sağlığını korumak ve ciddi görme sorunlarının önüne geçmek için bahar alerjisi olan bireyler, gözlerine zarar vermemek adına dikkatli olmalıdır. Bahar aylarında gözleri ovuşturma alışkanlığından kaçınılması, görme kaybı riskinin azaltılmasına yardımcı olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Dünyagöz Hastaneler Grubu Hakkında:

1996 yılında hizmet vermeye başlayan Dünyagöz, gözün tüm branşlarında ve en gelişmiş teknolojilerle sunduğu yüzlerce farklı tedavi yöntemiyle göz ve göz çevresi sağlığına dair sorunlara çözüm getiriyor. Ülkemizde branş hastaneciliği ile yeni bir dönem başlatan Dünyagöz Hastaneler Grubu, günde 8.000 poliklinik ve 1.000 ameliyat kapasitesiyle yurt içi ve yurt dışında toplam 31 ayrı noktada ilkeli sağlık hizmeti veriyor. Dünyagöz; sürekli yenilenen eksiksiz teknolojisi, öğretim üyesi ve uzman doktorlardan oluşan 350 kişilik deneyimli medikal kadrosu, 3500’ün üzerinde personeli ve çağdaş yönetim anlayışıyla kısa sürede dünyanın sayılı merkezleri arasında yerini aldı. Türkiye çapında İstanbul, Ankara, Antalya, İzmit, Adana, Samsun, Tekirdağ, Bursa, Konya, Sakarya, Gaziantep ve İzmir olmak üzere 12 ayrı ilde 21 şube ve yurt dışında Almanya’nın Frankfurt ve Köln’de 2 ayrı noktada, Gürcistan’ın Tiflis, Azerbaycan’ın Bakü, Kosova’nın Priştine, Kırgızistan’ın Bişkek’te 2 ayrı noktada, Özbekistan’ın Taşkent, Bulgaristan’ın Haskovo şehirlerinde olmak üzere 10 ayrı noktada hizmet vermektedir. Dünyagöz, Türkiye’de sağlık turizminin öncülüğünü üstlenerek dünyanın 167 ayrı yabancı ülkesinden yılda ortalama 120.000 hastaya hizmet veriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Related Posts

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.

Beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias’ın organları umut oldu

Samsun’da kazada yaralanıp, kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Iraklı Elias Naif Elias Nasır’ın (16) 2 böbrek, 2 kornea, kalp ve karaciğeri, 6 kişiye umut oldu. Nasır’ın dayısı Meşal Gaip Huseyin Nasır, “Biz 9 senedir Samsun’dayız. Vatandaşların bize çok iyilikleri oldu. Biz de buna bir karşılık göstermek istedik” dedi.

Doğuştan gelen kalp anomalisinden 47 yaşında kurtuldu

İstanbul’da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Dilek Cömert (47), çocukluğundan beri sık sık akciğer enfeksiyonu geçiriyor ve hastaneye gittiğinde bronşit, zatürre, verem gibi farklı farklı teşhisler alıyordu. Hareket ederken yorulan ve sürekli dinlenme ihtiyacı hisseden Cömert’e 2006-2007 yılında ‘scimitar sendromu’ denilen kalp anomalisi teşhisi konuldu. Cömert, kardiyoloji doktorunun önerisiyle Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal’e muayene oldu. Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, tarafından kalbi durdurulmadan minimal invaziv (kapalı yöntem) ile ameliyat edilen Cömert, yaklaşık 3 saatlik ameliyatından ardından sağlına kavuştu ve taburcu oldu.

Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim” Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar, toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir.